Naci Görür, Karlıova ile Erzincan arasındaki Yedisu Fayı'na dikkat çekerek, bu bölgedeki depremin çok yüksek olasılıkla büyük bir yıkıma yol açabileceği uyarısında bulundu.
Malatya'daki son deprem endişe verici
Malatya'da dün akşam saatlerinde meydana gelen 4.6 büyüklüğündeki deprem, yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür'ün sosyal medya üzerinden yaptığı uyarılara yol açtı. Görür, Malatya Fay Zonu'ndaki aktivitenin 2 bin 500 yıl önceki büyük depremle sona erdiğini ve bu fay sisteminin şu an için ciddi şekilde incelenmesi gerektiğini belirtti.
Görür, yaptığı açıklamada, "Fay sisteminin çok yavaş hareket ettiğini ve 7 büyüklüğünde bir depreme yol açma potansiyeli olduğunu" söyledi. Ayrıca, "Fayın 2 bin 500 yıllık periyodunun dolmuş olması endişe verici. Hareketlenirse, 7 üzerinde bir deprem üretebilir ve bu çok ciddi sonuçlar doğurur" dedi.
Yedisu Fayı: Kritik bölge
Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye'nin en büyük deprem riski taşıyan bölgelerinden birinin, Karlıova ile Erzincan arasındaki Yedisu Fayı olduğunu vurguladı. 1790 yılında 7,2 büyüklüğünde bir deprem üreten Yedisu Fayı'nda, yaklaşık 250 yıl sonra deprem meydana gelmesi bekleniyor. Görür, bu bölgenin deprem açısından "kritik" olduğunu belirterek, "Yedisu Fayı'nın kırılması an meselesi. Zaman doldu. Karlıova, Kuzey Anadolu Fay Hattı ile Doğu Anadolu Fay Hattı'nın birleşim noktası ve burası büyük bir risk taşıyor" dedi.
Görür, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinin bölgedeki enerji transferini hızlandırdığını ve bu yüzden Yedisu Fayı’nda bir deprem olma olasılığının daha da arttığını kaydetti. "Bingöl-Karlıova-Göynük arasındaki bölge, Erzincan ve Karlıova arasındaki alan depremle sınanacak ilk yerler arasında" diyerek, bu bölgedeki riskin yüksek olduğunu yineledi.
İstanbul ve Türkiye'deki yapı stoku riskli
Görür, Türkiye'deki yapıların depreme dirençli olmadığını vurguladı. İstanbul'daki binaların yüzde 60'ının depreme dayanıklı olmadığını belirten Görür, bu oranın Türkiye geneline yayıldığını söyledi. Ayrıca, bölgedeki yapı stoğunun da önemli bir sorun teşkil ettiğini ifade etti: “Türkiye'deki yapılar genellikle yönetmeliğe uygun inşa edilmiyor ve denetlenmiyor. Bu ciddi bir tehlike oluşturuyor."
Barajlar da risk altında
Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'daki barajların da büyük risk taşıdığını belirtti. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından yapılan araştırmalara atıfta bulunan Görür, “Beklenen büyük deprem gerçekleşirse, bazı barajların yıkılması söz konusu olabilir. Bu barajlar, ülke çapında tehlike oluşturabilir. 7 baraj, deprem riski taşıyan alanlarda yer alıyor” dedi.
Depreme hazırlık çalışmaları yetersiz
Son olarak, Türkiye'deki deprem hazırlık çalışmalarının yetersiz olduğunu söyleyen Görür, kentlerin tüm bileşenlerinin deprem direncine göre yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti. "Deprem dirençli yapılara sahip olmak, sadece bazı binaların inşa edilmesiyle sağlanmaz. Kentin tüm altyapısının ve yapılarının deprem güvenliği açısından gözden geçirilmesi şarttır" dedi.