DÜNYA

Türkiye'nin S-400'leri göndereceği ülke belli oldu

Türkiye'nin, 2019 yılında 2.5 milyar dolara Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemi, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerle diplomatik kriz yaratmıştı. Bu satın alma sonucunda ise Türkiye, ABD’nin F-35 programından dışlandı.

ABD’nin F-35'lerle ilgili yaptırım tehdidi ile karşı karşıya kalan Türkiye, S-400’leri hiçbir zaman kullanamadı. Depoya kaldırılan savunma sistemlerinin şimdilerde Suriye’ye gönderilmesi gündeme geldi.

S-400'ler Suriye'ye gönderilirse İsrail ile olan ilişkiler bozulabilir endişesi var

Sözcü'nin haberine göre Türkiye'nin S-400’leri Suriye’ye gönderme planı, ABD’nin CAATSA yaptırımlarından kurtulmayı amaçlıyor. Ancak Washington, böyle bir hamlenin yaptırımları kaldırmaya yetmeyeceğini belirtiyor. ABD Kongresi'nden Demokrat Brad Schneider ve Cumhuriyetçi Gus Bilirakis, S-400’lerin Suriye’ye gönderilmesinin yalnızca Türkiye-ABD ilişkilerini değil, bölgesel dengeyi de tehlikeye atacağını ifade etti. ABD’li vekiller, S-400’lerin Suriye’ye gönderilmesi durumunda İsrail’in askeri üstünlüğünün ciddi şekilde zarar göreceğini belirtiyor. Batı Suriye’ye konuşlandırılacak bu sistemlerin, İran destekli milisler ve Hizbullah’a yönelik İsrail hava saldırılarını engelleme potansiyeline sahip olması, İsrail’i bölgedeki güvenlik politikalarından vazgeçirmek anlamına gelebilir. Bu durum, İsrail ile Türkiye arasındaki hassas dengeyi tehlikeye atabilir. Bir diğer büyük endişe, S-400’lerin kontrolünü kimin sağlayacağıdır. Eğer sistem Türk personelinin kontrolünde kalırsa, bu durum İsrail ile doğrudan bir çatışma riskini artırabilir. Ancak, kontrolün Suriye’de yönetimi ele geçiren Ahmed Şara rejimine devredilmesi, başka stratejik ve askeri riskler doğurabilir. ABD’li yetkililer, her iki durumda da istenmeyen sonuçlar doğacağına dikkat çekiyor.

Lavrov: Suriye'ye gönderilse bile son kullanıcı sertifikası nedeniyle kullanılamaz

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye’nin S-400’leri Suriye’ye göndermesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, sözleşmede yer alan “son kullanıcı sertifikası”na dikkat çekti. Lavrov, bu sertifika gereği, sistemin yalnızca Türkiye tarafından kullanılabileceğini ve üçüncü bir ülkeye transfer edilse bile kullanılmayacağını belirtti. Bu durum, S-400’lerin başka bir ülkede aktif hale gelmesi konusunda hukuki engeller oluşturuyor. Türkiye’nin 2019’da teslim aldığı S-400’lerin menzili 400 km’ye kadar uzanabiliyor. Ayrıca, bu sistem, hem insanlı hem de insansız hava araçlarıyla balistik füzeleri imha etme kapasitesine sahip. Azami irtifası ise 30 km olup, eş zamanlı olarak 80 hedefi vurma yeteneğine sahip. Ancak, bu gelişmiş teknoloji şu ana kadar kullanılmadı ve Türkiye, Washington ile yaptığı diplomatik görüşmelerde S-400’lerden kurtulamadı. ABD’nin CAATSA yaptırımları, sadece sistemin alımına değil, aynı zamanda kullanımına dayalı. ABD Kongresi üyeleri, sistemin yerinin değiştirilmesinin, ABD’nin yaptırım politikasını sulandıracağı ve dünya genelinde kötü bir örnek oluşturacağı konusunda uyarılarda bulundu. S-400’lerin Türkiye’deki statüsü değişse bile, Türkiye’nin ihlalden kurtulamayacağı ifade ediliyor.