Hayatımız boyunca kötü haber aldığımız anlarda midemizde yoğun bir sıkışma ya da bulantı hissi yaşarız. Bu his, anlık duygusal çalkantıların bir yansıması olarak kabul edilse de aslında biyolojik kökenli bir tepkidir. Beyin ve vücut arasındaki karmaşık bağ, stresli durumlarda nasıl fiziksel semptomlar ürettiğimizi açıklıyor.

Beynin “Savaş ya da Kaç” tepkisi

Kötü haber aldığımızda beynimizdeki korku ve tehdidi algılamada kritik rol oynayan "amigdala," vücudu alarm durumuna geçirir. Bu tepkiyle birlikte adrenalin ve kortizol gibi stres hormonları salgılanır. Hormonlar kalp atışını hızlandırır, kasları gerer ve vücudu harekete hazır hâle getirir. Modern yaşamda tehlike genellikle fiziksel bir tehditten ziyade duygusal bir darbe olsa da, beyin bu durumları fiziksel bir saldırı gibi algılar ve vücudu savunma moduna sokar.

Sindirim sistemine yansıyan etkiler

Bu biyolojik tepkilerden sindirim sistemi de doğrudan etkilenir. Beyin, stres anında sindirimi önemsiz bir işlev olarak görerek bu süreci yavaşlatır. Mide asitleri artar, sindirim sistemi faaliyetleri aksar ve mide bulantısı, kramp ya da “kelebekler uçuşması” hissi oluşur. Böylelikle duygusal travma, fiziksel bir rahatsızlık gibi bedensel belirtilere dönüşür.

Kötü Haber Aldığınızda Midenizdeki O Tuhaf His Neden Kaynaklanıyor?-1

Beyin duygusal acıyı fiziksel bir yaralanma gibi algılıyor

Araştırmalar, beynin fiziksel acıyı işleyen bölgelerinin, duygusal acı yaşadığımızda da aynı şekilde aktif hale geldiğini gösteriyor. Beyin, fiziksel ve duygusal acıyı ayırt etmede zorlandığı için yaşanan duygusal darbeyi gerçek bir yaralanma olarak algılar. Bu nedenle, bir yakınınızı kaybettiğinizde ya da iş hayatında kötü bir haber aldığınızda, beyniniz vücutta çeşitli rahatsızlıkların ortaya çıkmasına neden olur.

Bu duygusal tepkilerle nasıl başa çıkabiliriz?

Vücudun verdiği bu semptomları hafifletmek için çeşitli yöntemler uygulanabilir. Meditasyon, nefes egzersizleri gibi rahatlatıcı aktiviteler vücut tepkilerini yatıştırmada yardımcı olabilir. Aynı zamanda sosyal destek almak, hobiler edinmek ya da sevdiklerinizle konuşmak, beynin stresle daha sağlıklı başa çıkmasına katkı sağlayabilir.

Kaynak: Haber Merkezi