Necip Fazıl Kısakürek kimdir?

Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul’da doğdu. Ailesi Maraşlı olup, babası Abdülbaki Fazıl Bey, hukuk öğrencisiyken ve daha sonra Bursa’da çeşitli hukuk görevlerinde bulunmuş bir kişiydi. Annesi Mediha Hanım ise Giritli bir ailenin kızıdır. Necip Fazıl, ailenin tek çocuğuydu. Babası, büyükbabası ve dedesi gibi önemli figürlerden etkilenen bir çocukluk geçirmiştir.

Çocukluğu boyunca sağlık sorunları yaşamış, sıkça hastalanmış ve uzun süre tedavi edilmiştir. Okul hayatı da oldukça hareketliydi; bir dönem Gedikpaşa’daki Fransız Frerler Mektebi'ne gitmiş ancak kısa süre sonra disiplin sorunları nedeniyle okulu terk etmiştir. Sonrasında Amerikan Koleji'ne yazılmış, fakat oradan da atılmıştır. Eğitimini Heybeliada’daki Numûne Mektebi'nde tamamlamıştır.

Edebiyat kariyerinin başlangıcı

Necip Fazıl’ın edebiyat yolculuğu, 1920'li yıllarda başlamıştır. Şiir yazmaya genç yaşlarda başlamış ve 1928'de yayımladığı ilk şiir kitabı "Kaldırımlar" ile edebiyat dünyasında tanınmıştır. Bu kitap, onun en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilmiştir ve "Kaldırımlar Şairi" olarak anılmasına yol açmıştır. Şiirlerinde bireysel yalnızlık, toplum eleştirisi, insanın içsel dünyası gibi derin konulara yer vermiştir.

İslamcı dönüşüm ve Büyük Doğu Hareketi

Necip Fazıl’ın hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biri, 1934’te Abdülhakim Arvâsî ile tanışmasıdır. Arvâsî, Kısakürek üzerinde derin etkiler bırakmış ve onun İslamcı düşüncelerle tanışmasına vesile olmuştur. Bu dönemde, Necip Fazıl’ın düşünceleri büyük bir değişim geçirmiştir. Önceden bireysel ve toplumsal sorunları daha genel anlamda ele alırken, İslam’a dayalı bir dünya görüşüne doğru kaymıştır. Bu dönüşüm, onun edebi üretiminde de kendini göstermeye başlamıştır.

Necip Fazıl, 1943’te “Büyük Doğu” dergisini çıkarmaya başlamış ve bu dergi, onun İslamcı görüşlerinin yayılmasında bir araç olmuştur. "Büyük Doğu" hareketi, dönemin Türk aydınlarının karşılaştığı batılılaşma ve modernleşme sorunlarına karşı geleneksel İslam değerlerini savunmuş ve anti-komünizmle de özdeşleşmiştir.

Siyasi yaşamı ve düşünceleri

Necip Fazıl’ın siyasi düşünceleri hayatı boyunca değişmiştir. Gençliğinde Cumhuriyet Halk Partisi’ni desteklemiş ve sol eğilimli bir yazarlık sergilemiştir. Ancak, 1930'ların sonlarına doğru İslamcı bir kimlik geliştirmiştir. Özellikle 1940’larda Büyük Doğu dergisini yayımlamaya başladığında, İslam’a dayalı bir toplum düzeni savunmaya başlamış ve Türkiye'nin Batı’dan uzaklaşarak kendi kültürel köklerine dönmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Necip Fazıl, çeşitli siyasi partilerle de ilişki kurmuştur. 1970'lerde Millî Nizam Partisi'nin kuruluş belgesini yazmış ve bu partinin daha sonra Millî Selamet Partisi adı altında faaliyet göstermeye başlamasıyla, Türk siyasetinde etkili olmuştur. Ancak, Millî Selamet Partisi'nin daha sonra Bülent Ecevit ile koalisyon kurması nedeniyle, Necip Fazıl bu partiye desteğini kesmiştir. 1970'lerde Alparslan Türkeş'in liderliğindeki Milliyetçi Hareket Partisi’ni desteklemiş, partisinin mitinglerinde konuşmalar yapmıştır.

Hapis yılları ve toplumsal mücadele

Necip Fazıl’ın siyasi görüşleri nedeniyle defalarca tutuklanıp hapse girmesi, hayatının bir parçası olmuştur. İlk tutukluluğu 1950 yılında, "Türklüğe hakaret" nedeniyle gerçekleşmiştir. Hapis hayatı, onun yazılarına ve söylemlerine de yansımıştır. 1951 yılında, "Kumarhane Baskını" olarak bilinen olayda kumarhane baskınına uğrayarak 18 saat karakolda tutulmuştur. Bu olayda, Necip Fazıl’a göre, Demokrat Parti tarafından bir komplo düzenlenmiştir. Daha sonra, 1960'ların başında, Atatürk’e hakaret içerikli yazıları nedeniyle tutuklanmış ve 1961'de Toptaşı Cezaevi'ne gönderilmiştir. Hapis yılları, onun düşüncelerini derinleştirdiği ve çeşitli ideolojik açılımlar yaptığı bir dönem olmuştur.

Edebi ve düşünsel mirası

Necip Fazıl, yalnızca bir şair ve yazar değil, aynı zamanda bir düşünür ve ideologdur. Eserlerinde, bireysel yalnızlık, varoluşsal sıkıntılar ve toplumun sorunları üzerine derinlemesine düşüncelerini paylaşmış, aynı zamanda İslamcı bir dünya görüşünü savunmuştur. "Büyük Doğu", "Çile", "Reis Bey" ve "Sonsuzluk Kervanı" gibi eserleri, onun ideolojik ve edebi kimliğinin örnekleridir. Necip Fazıl, aynı zamanda tiyatro alanında da eserler vermiştir. "İman ve İslam", "Bir Adam Yaratmak" gibi oyunları, düşünsel sürecini ve toplumsal eleştirisini yansıtmaktadır.

Necip Fazıl, Türk edebiyatının en büyük isimlerinden biri olarak kabul edilir ve ideolojik duruşu, onun hem edebi mirasını hem de toplumsal mücadelesini etkileyici kılmıştır. Bugün de onun düşünceleri, edebi eserleri ve ideolojik katkıları Türkiye'de ve ötesinde geniş bir yankı uyandırmaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi