ABD Temsilciler Meclisi, WhatsApp uygulamasını Meclis'teki tüm cihazlarda yasakladı. Temsilciler Meclisi üyelerine ve personeline gönderilen bildiride, WhatsApp'ın kullanıcı verilerini nasıl koruduğu konusunda yeterince şeffaf olmaması, depolanan verilerin şifrelemeye sahip olmaması ve uygulamanın kullanımıyla ilgili olası güvenlik açıkları nedeniyle yüksek riskli olduğu açıklandı.
Mesajlaşma uygulamaları verileri saklamıyor
Mesajlaşma uygulamaları, zaman zaman istihbarat servisleri ve kolluk kuvvetleriyle veri paylaşımında bulunabiliyor. Bazı ülkelerde, bu tür uygulamalara devletle iş birliği yapma yükümlülüğü getiren yasal düzenlemeler bulunuyor. Örneğin Çin'de, Tencent'in sahibi olduğu WeChat’in kullanıcı verilerini hükümetle paylaştığı iddiaları uzun süredir gündemde. Çin yasaları, Huawei, ZyXEL ve Tencent gibi şirketlerin ulusal güvenlik gerekçesiyle devlet talebi doğrultusunda bilgi sağlamasını zorunlu kılıyor. Benzer şekilde, ABD, Rusya ve Avrupa ülkelerinde geliştirilen mesajlaşma uygulamalarının da kendi devletlerinin istihbarat kurumlarıyla çeşitli düzeylerde veri paylaşımı yaptığına dair yaygın bir kanaat bulunuyor.
Uçtan uca şifreleme
Mesajlaşma uygulamalarında uçtan uca şifreleme konusu da tartışmaların odağında yer alıyor. Son yıllarda birçok uygulama bu güvenlik özelliğini sunsa da, şifrelemenin hangi protokollerle sağlandığı, verilerin sunucularda saklanıp saklanmadığı ve mesajlara erişimin nasıl mümkün olduğu gibi detaylar konusunda yeterli şeffaflık sağlanmaması endişelere yol açıyor. Bu noktada özellikle WhatsApp, veri güvenliği politikaları nedeniyle en çok eleştirilen uygulamalardan biri olarak öne çıkıyor.
İstihbarat servisleri bilgileri nasıl kullanıyor?
Bir çok devletin istihbarat servisleri şifreli mesajlaşma uygulamalarında bile kullanıcıların kimlerle arama yaptığını,kimlerle ne mesajlaşmalar yaptığını tespit edebilir. Bu "meta-veri", mesajın içeriği okunamasa bile kişinin sosyal çevresini ve alışkanlıklarını analiz etmeye yeterli olabilir.
