Türkiye, yaşlı refahında Avrupa'nın gerisinde kalarak, yaşlılık dönemini dinlenme değil, geçim mücadelesi olarak tanımlıyor. Aktif Yaşlanma Endeksi'nde son sıralarda yer alan Türkiye, emeklilikte yaşlı nüfusunu yalnızlık ve güvencesizlikle baş başa bırakıyor.
Yaşlılık, Türkiye'de "aktif yaşam" değil, "atıl hale gelme" anlamına geliyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu’nun (UNECE) işbirliğiyle hazırlanan Aktif Yaşlanma Endeksi, Türkiye’nin yaşlı nüfusunun yaşamını etkin bir şekilde sürdüremediğini gösteriyor. Türkiye, yaşlıların sosyal hayatta aktif rol almasını sağlayacak politikalar geliştirememiş durumda. Bu durum, Türkiye’nin yaşlıların yaşam kalitesini iyileştirme konusundaki eksikliğini gözler önüne seriyor.
Emeklilikte geçim zorluğu: Yaşlılar ikinci bir mesaiye zorlanıyor
Türkiye'de yaşlı nüfusunun büyük bir kısmı, düşük emekli maaşları nedeniyle ikinci bir mesaiye zorlanıyor. 55-75 yaş arasındaki istihdam bileşeni 27,6 ile endeksin düşük seviyelerinde kalırken, AB ortalaması 33,8 olarak hesaplandı. Yaşlıların çoğu, düşük emekli maaşları nedeniyle geçimlerini sağlamak amacıyla çalışmak zorunda kalıyor.
Cinsiyet eşitsizliği: Yaşlı kadınlar daha zor durumda
Aktif yaşlanma endeksinde cinsiyetler arası büyük eşitsizlikler de dikkat çekiyor. Türkiye’de erkekler için endeks değeri 34,5 iken, kadınlar için bu değer 25,3 oldu. Yaşlı kadınlar, ev içi emeklerinin ücretlendirilmemesi ve bakım yükü nedeniyle ekonomik olarak erkeklerden çok daha zor durumda.
Sosyal Hayattan İzolasyon: Yaşlılar Evlerine Hapsoldu
Yaşlılar, sosyal hayattan giderek daha fazla izole oluyorken, Türkiye’de yaşlıların topluma katılım seviyeleri de oldukça düşük. Yaşlıların dernek, gönüllülük ve siyasal katılım gibi alanlardaki durumu, endekse göre oldukça kötü bir seviyede kalıyor. Bu durum, Türkiye’nin yaşlı nüfusu için sosyal katılım fırsatlarını artırma noktasında eksikliklerini ortaya koyuyor.
Sağlık ve güvenlikte de yetersizlikler söz konusu
Yaşlıların sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürebilmesi için gerekli sağlık hizmetlerine erişimi de zorlaşıyor. Türkiye’nin bağımsız, sağlıklı ve güvenli yaşam endeksi 65,0 ile düşük bir seviyede kalırken, tek başına yaşayan yaşlıların oranı da bu durumu daha da kötüleştiriyor.
Türkiye, yaşlanan nüfusu için uygun yaşam koşulları sağlama konusunda Avrupa’nın gerisinde kalmaya devam ediyor. Aktif yaşlanmaya elverişli ortam açısından Türkiye, 45,9 ile sondan ikinci sırada yer aldı.